İçeriğe geç

Polonya’nın önde gelenleri, önde gittiler…

Türkiye’de son zamanlarda alışmaya başlamıştık kaza ile büyük insanları kaybetmeye. Helikopterler mi düşmedi, uçaklar mı… Ya da trafik kazaları mı… Talihsizce kaybettiklerimiz… Ve şimdi aynı derecede olmasa da Polonya’da yaşıyoruz, onlara yakın duyguları… ‘Katin Katliamının’ 70. yılını anmak üzere Rusya’ya gitmekte olan Polonya’nın önde gelen isimlerini taşıyan uçak Rusya sınırları içerisinde havalimanı yakınlarında yere çakıldı. Alev alan uçakta Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczynski ve eşi Maria Kaczynski, Dışişleri Bakan Yardımcı ve Merkez Bankası Başkanı dahil 97 kişi(herbiri devlet kademesinde görevli) yaşamını yitirdi. Olayın yaşandığı gün (10 Nisan 2010) akşama kadar Polonya’nın haber televizyonlarından, internet üzerinden CNN’den ve Türk basınından bilgiler ve notlar aldım. Devlet başkanının(Cumhurbaşkan) sadece adını duymuş ve çok çok kısa bir araştırma yapmıştım… Polonya’yı şaha kaldıran adamların başında geliyordu. Ülke 2004 yılında Avrupa Birliği’ne girdi ve Lech Kaczynski de 2005 yılında koltuğuna oturdu. Bir dönem ikiz kardeşi ile de beraber iş başındaydı(kardeşi Başbakan idi). Ve şimdi ise zaten yapılacak olan seçim geri tarihe alındı ve duyduklarıma göre de 60 gün içerisinde seçime gidilecek.

Halkın durumu

Devlet başkanını sevenler de var sevmeyenler de. Ama herkes matem ve yas içinde. Ölen 97 kişi de(ki aralarında general seviyesinde olan/lar var) ciddi büyük insanlardı, başta Polonya için… Cumhurbaşkanlığı köşkünün önünde iğne atsanız yere düşmez. Kiliselerden gelen çan sesleri eşliğinde kimisi ağlayarak kimisi sımsıkı ayakta durarak kimisi durmakta güçlük çekerek mumlarıyla ve dualarıyla hayatını kaybedenleri anıyorlar, hüzünle… 11 Nisan’da Devlet Başkanı Lech Kaczynski ve beraberindeki bir iki üst düzey devlet görevlisini Rusya, Polonya’ya gönderdi(başkanın eşi gelenler arasında yoktu, Maria Kaczynski. daha sonra gönderildi). Geri kalanlar ise gün gün yavaş yavaş gönderildi. Sebebi sanırım DNA testleri ve incelemeler ama tam bir araştırma yapamadım…

Başkanın naaşı 11 Nisan, saat 16.00 sularında Varşova Havalimanı’na geldi. Tabii ki ben de oradaydım! Başkanın köşkünün olduğu bölgede binlerle ifade edilebilecek bir kalabalık vardı evet. Havalimanında da bütün trafik(araç ve yaya) kitlenecek kadar çok kişi vardı. Yine yüzlerle ifade edilebilir anca… Havalimanının arka çıkışındaydık(Protokol çıkışı), özel uçakla geldikleri ve protokol çıkıştan çıkacakları için oraya toplandık. Saat 14.30 gibi gelecek demişler. Biz 12.30 sularında oradaydık. İlk gittiğimizde pek kimse yoktu. Sonraki kalabalığı ve telaşı görünce ‘tamam’ dedim. Gelen gideni izledim iyice. Protokol araçları, televizyoncular, Konsoloslar vs… Biz dışarıda bekliyorduk, protokol araçları içeriye girdiler karşılama merasimi için. Sonrasında ise saat 16.00’ı geçmişti ki, bir telaş aldı milleti… Polisler hariç herkes çıkardı fotoğraf makineleri ve kameraları. Ben şoktayım zaten. Bir yandan sabah ki havadan eser yok, iyice üşümeye başladık. Bir yandan yaklaşık 4 saattir kıpırdamadan ayakta bekliyoruz ve artık ayaklarımızı hissetmemeye başladık. Bir diğer yandan soğuk iliklerimize işliyor… Neyse… Karşılamayı yaptık ve başkanı köşküne yollayıp biz eve geçtik. Hava soğuktu ve binlerce kişinin olduğu köşk mevkiine gitmedik o gün. Ve bütün dükkanlar da kapalı malum, eve geçtim ben de…

Ertesi gün: 12.04.2010, Pazartesi…
Pazar günü havalimanında Devlet Başkanı Lech Kaczynski’yi karşıladıktan sonra köşke gitmemiştim konvoyla. Pazartesi günü akşam üzeri de oraya gittik. Televizyondan görüldüğü gibi adım atacak yer yoktu. Mum yakma sıraları ve yine gazeteciler… Dünya’nın çeşitli yerlerinden gelmişler. Olay ingiliz tabiriyle cidden ‘terrible(dehşet verici)’. Ağlayanlar bir yerde, başı bükük olanlar başka bir yerde… Pazar günü gülüşen izcilere kızmadım değil. Ülke yönetiminin demir başlarını kaybediyorsun, sütunlar sallanıyor, gülemezsin! Neyse… Gazetecilere göz atıyorum. Zaten haberim vardı geldiklerinden; uluslar arası çalışan 3 büyük haber ajansı da oradaydı: Cihan Haber Ajansı, İhlas Haber Ajansı ve Doğan Haber Ajansı… Görev başındaydı arkadaşlar. Ruslar da ayrı bir köşedeydi. Ayrı ama en ihtişamlı tarafta, yükseltidelerdi(yapay)… Yine neyse diyorum… Mumlar yakılıyor ve izci gençlere veriliyor. Onlar da yerlerine yerleştiriliyor. Dua etmiş oluyorlar böylece de. Üniversite’deki hocalardan duyduğum kadarıyla hafta sonunu dua ile geçirmişler, kimileri de sürekli kilisedeymiş…

14.04.2010, Çarşamba…
O gün yine televizyonda haber izliyordum sadece. Sonra arkadaşım ‘hadi kalk dışarı çıkıyoruz’ deyince nereye gidiyoruz diye sorsam da öğrenemeden dışarıda buldum kendimi. Önce yemek yedik ve yine malum kaza hakkında birşeyler konuştuk. Daha sonrasında Meclis’e gideceğimizi bilmiyordum! Kısa süre kuyruk bekledik ve Meclis’e girdik sonunda. İçeriye girişte Pasaport kontrolünden geçtim(Polonya vatandaşları da kimlik kontrolünden geçiyordu) ve sonrasında yine 1 saat kadar kuyrukta bekledikten sonra resimlere karşı selam durdum ve ayrıldık oradan. Hayatını kaybeden milletvekilleri ve bakanları yâd ediyorlar Meclis’te. Gelen giden bir hayli vardı: Konsoloslar, Büyükelçiler, Milletvekilleri, Bakanlar vs. Neyse…

Burada siyasi konulara değinemiyorum. Son olarak ‘yazık oldu’ diyorum. Avrupa’yı şaha kaldıracak ya da batmaktan kurtaracak ülke olarak gösteriliyor, Polonya. Genç nüfus Avrupa’da çok yok malum. Olanlar da Polonya’da. Kesinlikle bir eğitim ülkesi. Bu nedenle de Lech Kaczynski gibi zeki devlet başkanlarına ihtiyacı var. Ve ne yazık ki kendisi ve ekibinden bir kısmı artık yok. Türkiye’den nasıl görünüyor olay tam bilemem. Sadece bikaç gazete okudum ve birkaç yorum aldım, Türkiye’den. Ama dünyadan hiç iyi görünmüyor. Gülümsemesiyle tanınan ve sevilen Lech Kaczynski, artık ahşap tabutu tercih etti,koltuğunu bırakıp. O koltuğa kimin oturacağını şuan biraz merak etsem de, şimdinin konusu değil maalesef. Çünkü ülke komple yasta… Bir gün yağmur yağdı ve Polaklar bakıp ‘bulutlar onun için ağlıyor’ deyip ağladılar… Dindar olanı olmayanı herkes koştuysa dua etmeye(dindar olmayan arkadaşlarım var ve gittiler), Milliyetçilik denmese de Millet bütünlüğünü gösterdi Polaklar.

19.04.2010, Pazar…
Lech ve Maria Kaczynski’nin naaşı Krakov(Krakow)’a götürüldü ve Polonya’nın en büyük katedrallerinden birinde akşama kadar dualar edildikten sonra defnedildi.

Ve son işte…

Bundan önce burada Davut Han Arslan Bey’in “Polonya’da Cumhurbaşkanlığı Seçimleri” başlığı altındaki yazısında Lech Kaczynski’nin ismi de adaylar arasında yer alıyordu. Evet öyleydi. Şimdi ise maalesef..

Son olarak; başımız sağolsun. Vatan sevgisiyle yetişmiş ve icraatlarda bulunmuş ve yine vatan sevgisini göstermeye giderken hayatını kaybetmiş, diğer milletleri ezmeyi aklından geçirmemiş her yönetici/başkan için, başımız sağolsun…


Said MURAT
Developer
saidmurat.com

Tek Yorum

  1. […] ‘Polonya’nın önde gelenleri, önde gittiler!’ başlıklı yazımızda da 2010’da meydana gelen faciadan bahsetmiştik. Rusya’nın batısında Smolensk havaalanına inerken düşen ve çok sayıda Polonyalı devlet yöneticisinin içinde öldüğü Tu-154 tipi uçakla ilgili önemli iddialar ortaya atılmaya devam ediyor. Polonya’da yayımlanan Rzeczpospolita gazetesi, 10 Nisan 2010’da düşen uçakta patlayıcı izi bulunduğunu yazdı. Haberde, Polonyalı patlayıcı uzmanlarının ve savcıların uçağın kanadı, kokpiti ve 30 koltuğunda TNT ve nitrogliserin izine rastladığı belirtildi. […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir